Güneyde Yerleşik Aileler. Yörükler, Türkmenler, Abacılılar. Bilinen Tarihleri. Kimlikleri, Akrabaları.
Osmanlı İskân Politikalarının Siyasal Noktadaki Temel Hedefi, Sistemin Kurulması ve Yeni Katılan Öğelere Sistemin İhracı Olarak Özetlenebilir.
İskenderun ve Havalisinde XVI.yy.dan Bugüne Yerleşik Abacılı Oymağının Soy Ağacı. Mesajlar, Yorumlar, Öneriler
İskenderun ve Havalisinde XVI.yy.dan Bugüne Yerleşik Abacılı Oymağının Soy Ağacı. Mesajlar, Yorumlar, Öneriler
Gidenlerden miras, kalanları anma vesilesi. Olmazsa olmazlarımız.
Osmanlıda Aşiretlerin İskanı Politikaları ve Dönemlere Göre Üç Farklı Yaklaşım
Aşiretlerin ve Oymakların İskanı Hakkında Yapılan Araştırmalardan Derlemeler
Sözlü Tarih anlatıclığı örneği.Abacılıların Göç Serüveni
Konar-göçer aşiretlerin, Osmanlı idaresindeki Teşkilat Yapısı
Payas ve Bilan (Belen) Etrafında Payasa Tabii Abacı oğlu Cemaati
1713 tarihinde Murat Paşa Köprüsü ve Saylak Mevkiine İskan Edilen Oymaklar
Tüfek Erleri Olarak, Bilan ( Belen )'a Tabii Abacılı Oğlu Oymağı
Oğuz Türkmenlerinin Boz-Ok ve Üç-Ok ikili teşkilatından, Boz-Oklar
Konyada toplanan Türkmen Kongresine Katılan Bozulus'a tabi oymaklar, cemaatler. Hicri 1101
Tarihin olguları asla tamamen nesnel olamaz. Çünkü ancak tarihçinin kendilerine atfettiği anlam aracılığıyla tarihsel olgu haline gelirler.
Hasan Oğlu Abdurrahman Yörük.1914 Abacılı doğumlu.1938 de Şama göçtü.1987 de yeniden T.C. vatandaşı oldu. Şamda vefat etti. Allah Rahmet Eylesin.
Boz-Ulus'tan Abacılı Cemaati Hakkında Kısa Bir Tarihçe ve Yaşayan Oymakların Geliş Yerleri Hakkında Bilinenler.

Hazırlayan : Bilal Yıldırım E-mail
Bu çalışma da genel olarak, XIX. yüzyılın ilk yarısında Antakya'daki yerleşim ve nüfus ifade edilmeye çalışılmıştır. Çalışma ortaya konurken, Antakya'nın bu dönem sicilleri ve Başbakanlık Osmanlı Arşivinden elde edilen bilgilerden istifade edilmiştir. Antakya kazası, köyleri ve mahalleleri ile buralardaki hane sayıları ortaya konularak nüfus ve yerleşimle ilgili yargılara ulaşılmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Nüfus, Yerleşim, Köy, Antakya
Dogu ve Güneydogu Anadolu üzerine yapılmıs çalısmalar, daha çok Osmanlı Devleti'nin yıkılmasına yakın, XIX. yüzyıldan baslayarak yabancı arastırıcılar tarafından yapılmıstır. Bölgenin etnik, sosyal, cografî ve ekonomik yapısı üzerine yapılan bu incelemelerle amaçlanan nokta, Dogu ve Güneydogu Anadolu'nun Türkiye'den koparılması yolunda kendilerince istismar edilebilecek mahiyette verilere ulasmaktır. Bunun önüne geçmek ve bölgenin tarihî geçmisini tarafsız olarak yansıtabilmek için güvenilir kaynaklar ortaya koymak gerekmektedir. Bu meyanda Osmanlı Devleti'nin bir dönemine belli bir açıdan da olsa ısık tutan Tahrir Defterleri'nin tıpkıbasımının yayınlanması, ilgililerin birinci el kaynaklarla bulusması açısından çok büyük kolaylıklar saglayacaktır.
Hazırlayan : İbrahim Göv

İbrahim Göv'ün Gavurdağlarında Bir Aşık Yurdu : Ceylanlı Köyü adlı bir araştırma yazısı Halk Bilimi Araştırmaları 3 adlı kitapta yayınlanmıştır. Bu yazı camsari.org sitesinden alınmıştır
Osmanlı Döneminde Abacılı Uğurlu olarak bilinen ve bugün bir kısmı İskenderun'a bağlı Denizciler ve Bekbele Beldelerini kapsayan yörenin, coğrafyası ve insanları hakkında Hemşehrimiz Araştırmacı Yazar ve bürokrat Cemil Gök tarafından yapılan araştırmayı faydalanılabilir olacağı düşüncesi ile siteye ekledim.

Kendisine, aile hayatında mutluluklar ve çalışmalarında başarılar dileriz.

E-mail

Kim olduğu hakkında siteden bilgisine ulaşabileceğiniz, Konyada yayımlanan Merhaba Gazetesinin Akademik Sayfalar adlı özel ekine konu olan Araştırmacı Yazar Mehmet Eminoğlu hakkındaki dosyayı, daha fazla bilgiye ulaşmanızın mümkün olacağı inancı ile siteye ekledim
Akkoyunlulardan kalma Türkmen halkına Osmanlı defter kayıtlarında Bozulus denilmektedir. Tarihçiler bu konuyla ilgili olarak Bozulus Türkmenleri'ne böyle bir sıfatın nasıl verildiğini net açıklayamıyorlar...
Klasik Osmanlı düzeninde 14. Yüzyılın sonlarıyla 17. Yüzyılın başları arasında tahrirler yapılmıştır. O dönemde yapılan tahrir çalışmaları arazileri tescille, toprağın mülkiyet ve tasarruf durumunu saptamak ve vergi oranlarını belirlemek için yapılmaktaydı. Bu kayıtlarda vergi mükellefi ve vergiden muaf olanların, muafiyet sebepleri yazılarak belirtilirdi. Bu tahrirlerin 30 yılda bir yenilenmesi kuralı bulunuyordu. Bu tahrirler temelde vergi amacıyla hazırlandığı için ancak erin erkek nüfus hakkında detaylı bilgi veriyordu....
Osmanlı toplum yapısını oluşturan önemli unsurlardan birini konar göçer olarak bilinen ve yarı göçebe hayatı yaşayan aşiretler oluşturur. Aşiret, yarı göçebe hayatı yaşayan, boy´un altında, cemaatin üstünde bir topluluk, akrabalık ilişkilerine dayanan, ortak çıkar ve yarar sağlamak için bir araya gelen insanların oluşturduğu birlikteliktir...
1833- 1840 yılları arasında Çukurova, Mısır valisi Mehmet Ali Bey´in oğlu İbrahim Paşa yönetiminde kalmıştır. 1840 yılından sonra Osmanlılar tekrar bölgeye hakim olmuşlarsa da merkezî idaredeki bozukluklar ve çok ağır olan vergi yükleri yüzünden Kozanoğlu, Küçükalioğlu, Bozdoğanlar, Kerimoğulları, Gökvelioğulları, Sırkıntıoğulları, Menemcioğulları gibi aşiretler merkezî idareye karşı isyan etmişlerdir.1865 yılında Derviş ve Cevdet Paşaların kumandasında gelen Fırka-i Islahiye isyan eden aşiretleri yerleşik düzene geçmeleri için zorlamıştır. Ceyhan çevresinde isyan eden aşiretlerin başında Sırkıntılar, Ceritler ve Avşarlar gelmektedir. Ceritler Ceyhan Nehri'nin doğusundaki köylere, Sırkıntılar Ceyhan Nehri'nin batı kısmına, Avşarlar ise Ceyhan'ın kuzey kısmına iskan edilmişlerdir.
Osmanlı Devleti´nden Türkiye Cumhuriyeti´ne intikal eden zengin arşiv mirası, bugün Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü´nde muhafaza edilmektedir. Osmanlı Devleti´nin dağılmasından sonra kırktan fazla devlet ortaya çıkmıştır.
Arşivlerimizde yapılan araştırmalarda, özellikle Türkiye dışında yer alan eski Osmanlı toprakları üzerinde kurulu idarî birimlerin (eyaletler, vilayetler, sancaklar, kaza ve nahiyeler) bugün adlarının ve statülerinin değişmesinden dolayı haritalarda yerlerini tespit etmek mümkün olmamaktadır...
Paul Thompson, çagımızın önemli tarihçilerinden biridir. Özellikle sözlü tarih çalısmalarının yaygınlasmasında büyük katkısı olmustur. Tarih Vakfı 1993 yılında sözlü tarih projelerini baslatırken İstanbul´da bir atölye çalısması düzenlemis ve bu çalısmaya Paul Thompson´ı konusmacı olarak davet etmistir.
Osmanlı Salnamelerinde, vilayet halkının nüfus yapısı, yerleşim birimlerinde hâkim olan kültür ve yaşam tarzı ile ilgili bilgi ve veriler yer almaktadır. İmparatorluk geleneğinde etnik köken dikkate alınmasa da, vilayetlerin idari, askeri, demografik yapısı ve işleyişi, ekonomik faaliyetleri, halkın sosyal ve kültürel yapısı ve ilişkileri hakkında bilgilere yer veren salnameler, günümüz sorun ve olaylarına ışık tutan tarihi kaynaklardır.

Milletlerin tarih ve kültürlerinin tanınması açısından son derece önemli olan bu kaynakların önem ve ihtiyacı ortada iken tercüme ve basımındaki ihmallerden dolayı salnamelerden yeteri kadar istifade edilemediği bir gerçektir.
Fırka-i Islahiye Ordusu, 28 Mayıs 1865´te İskenderun Limanından Karaya Çıktıktan Sonra, Kasabaya Yarım Saat Mesafede Havası Güzel, Yüksekçe ve Deniz Kıyısında Bir Mevkîde Ordugâh Kuruldu. Mecidiye Vapuru Limanda Bırakılarak Diğerlerinin İstanbul´a Dönmesi Kararlaştırıldı

"Sabah yavaş yavaş ışımaya başlamıştı. Her gün olduğu gibi erken kalkmış,hazırlığını yapmış ve evden ayrılmıştı.Sırtında bir habe ile bir de avcar çentesi vardı.Habenin içinde hala sıcaklığını hissettiği,yağlı çökelik sokumu ile çörekleri vardı.Ekmekler azzık mendili ile iyice bağlanmıştı.Ve bunların yanında ayrıca bir tuz torbası vardı."


Kişileri ve yerleri belli, bugüne, dilden dile anlatıla gelen bir olayın bir başka biçimde anlatımı.

Beğenmeniz dileğiyle ...


Belleğimde kalanlar. Yerler ve insanlar.

Yazan : Bilal Yıldırım


24 Ağustos 2006


Abacılı Köyü Cumhuriyet Öncesi, Abacılı Uğurlu ve Abacılı Güzelli olarak ikiye ayrılırdı ve Tümüne birden Abacılı denirdi.

Abacılı Güzelli bölümü, bugünkü Güzelli köyü ile Akçayı içine alırdı.

Abacılı Uğurlu ise,
"Yörükler Anadolu ve Rumeli´de göçebe olarak yaşayan, geçimlerini hayvancılıkla sağlayan ve mevsimlere göre ova veya yaylalarda kurdukları çadırlarda oturan Oğuz Türklerine verilen ad. Bunlara,"